Beş Yaşındayım!

Sene 1988,beşinci yaşıma girdim.
Gene hersey tam net değil yarım biraz da sönük.
Bir olay var yeni eve taşınıyoruz ev çok yakın akşam karanlığında eşyaları elimizle taşıyoruz heyecanlı.Yaz sıcağı bayrama yakın gunler.Hatırlıyorum bunları.Guzel bir ev bahçesi var.Bahçede meyva ağaçları.Dut,erik birde meyvası yenmeyen bir incir.Ben en çok onu seviyorum.Dalları tam benim çıkmam için sanki uretilmiş.Daha o zamanlara gelmedik.Sadece baslangıcı kısmı bu.Oturduğumuz evin guzel yanı bu kotu yanı ise cadde uzeri olması.Sokak içinde değil yani insanlarla birarada yasanılan bir yerde değil.Binadakiler işte bir kaç kişi o kadar.Bunun eksikliğini yıllarca taşımanın zorluğunu çekiyorum.Karşı komşumuzun bir oğlu var benden iki yas ufak.Birde ev sahibimizin torunu benden bes yas ufak.Sadece onlar zaten.Sokağa salmıyorlar beni yani fırlama olamıyorum .İçine kapanık bir salak çocuk oluyor bu surecte.İlerleyen yıllarda bu durum aşılıyor üç dört sokak insan tanıyorum .Ancak iki durumda oylesine birbirin içine karmaşık olarak giriyorki.Ne tam bir fırlama olabiliyorum ne de tam bir içine kapanık salak çocuk kıvamında kalıyorum.Yıllar sonra şimdilerde yapmaya utandığım durumlardan bu fırlama olmayışımı suçluyorum.Demekki ben oyle olmalıymışım.Yoksa neden boyle dusuneyim demi?

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Acıların Kadını : Bergen

Sex Bağımlısı Ünlüler

Linda Lovelace