Hikayeler

Sene 1988,beşinci yaşıma girdim. Gene hersey tam net değil yarım biraz da sönük. Bir olay var yeni eve taşınıyoruz ev çok yakın akşam karanlığında eşyaları elimizle taşıyoruz heyecanlı.Yaz sıcağı bayrama yakın gunler.Hatırlıyorum bunları.Guzel bir ev bahçesi var.Bahçede meyva ağaçları.Dut,erik birde meyvası yenmeyen bir incir.Ben en çok onu seviyorum.Dalları tam benim çıkmam için sanki uretilmiş.Daha o zamanlara gelmedik.Sadece baslangıcı kısmı bu.Oturduğumuz evin guzel yanı bu kotu yanı ise cadde uzeri olması.Sokak içinde değil yani insanlarla birarada yasanılan bir yerde değil.Binadakiler işte bir kaç kişi o kadar.Bunun eksikliğini yıllarca taşımanın zorluğunu çekiyorum.Karşı komşumuzun bir oğlu var benden iki yas ufak.Birde ev sahibimizin torunu benden bes yas ufak.Sadece onlar zaten.Sokağa salmıyorlar beni yani fırlama olamıyorum .İçine kapanık bir salak çocuk oluyor bu surecte.İlerleyen yıllarda bu durum aşılıyor üç dört sokak insan tanıyorum .Ancak iki durumda oylesine birbirin

Bir blog açtım hikayelerim diye;içinde bir turlu ben yokum! Ocak ayından beridir yayında 12 tane baslık sadece. Buna bir son vermeli ve isim kimliğinde yazılar yazmam gerekiyor. Baslıyorum en basından. 1983 doğumluyum.Bende diğer insanlar gibi doğumdan onceki anne karnında ki hayatımı ve doğum anımı hatılamıyorum.Oysaki o benim yani.İlk senemi ve ikinci yasımıda hatırlamıyorum.Belki hayal meyal tam kesin değil çok ufak tefek 3 yasımla ilgili birseyler.Kesin olanlar 4 yasımdan sonrakiler. İlk aklıma gelenler genelde aksiyon tarzı yasadıklarım.Divandan babamın beni dusurup alnımı yarması,elimi yanan ampulun uzerine surtup yakmam(hala daha izi durur),evin kapısını açtığımızda cereyanda diğer oda kapısının çarpıp camının tuzla buz olmasını net hatırladıklarım.Bunların da hepsinin 3 yasındayken yasadığımı hissediyorum.Gelelim 4.yasımıza 1987 yılına.Bazı durumlar kesin kanıtlı bu sene zarfında olanlardan.Misal tv da bir program hatırlıyorum Adile Naşit konuk ve çocuklar için okul yapt

Kimdir o? "Sezen Aksu" Hey durun biraz sakın yanlış anlamayın kendisini bir bilgisayar programı olarak dusunerek bu yakıştırmayı seçmedim.Neden boyle bir kavramla biçimlendirdiğime gelirsek eğer,malum bir sürü güvenlik programları var piyasada.Anti-virüs,Anti spy,Anti spam,Firewall,Rootkit,Adware,Malware,Anti trojan vb birüsürü birde bunların yanında tumunu kapsayan İnternet Security var.Ben hepsini birden tamamlayan bir program varken parça parça olan tercih etmiyorum.Peki soracaksınız bunların hepsinin Sezen Aksu ile alakası nedir? Sezen Aksu Turkiye de star diyebilceğim birinci isim!Ha öyle aptalca en önemli isimlerden birisidir demiyorum,direk birincisidir diyorum.Kendisinde mevcut tum donanımlar var.Şarkıcı,besteci,söz yazarı,sahne,produktor(polygram 1998-1999 yılları) vb.Bunların yanında birde coğu kişinin yapmadığı bir takdir edilesi davranışıda varki işte orada benim takdirimi katlıyor.İsimsizlere kolkanat gelip piyasa sunması.Diğerleri bırakın destek olmayı "had

Bedenen değil ruhen kaybetmek kendini... Artık hersey onemsiz,baslamadan biten hiçbirsey olmadı belki ama bitmedende başlayan olmadı.Bir sürü sorun,tek bir çözüm bile yok.İnsanın psikolojisini darmadağın ediyor bu tur vakalar.Bu durumda ki insanlar ne yapmalıdır diye dusunuyorum.İlk once sıkıntıya sebebiyet veren o olgudan kurtulmak gerekli diyorum.Kesinlikle onu atmalı ondan uzaklaşmalı birey.Yanında,yakınında olduğu vakit kesinlikle bir kangren gibi insanı kemirir durur.Ya peki ondan kurtulamazsa ne yapıcak?Doğru bir hasta dusenelimki tedavisi cok guc ne yapıyor o zaman ilaç kullanıyor acısını hafifletiyor.İşte bu durumda da bunu yapmak gerekiyor.Hiçbirisi olmuyorsa su anda bende olduğu gibi ruhunun iflasını vermekten baska çaresi kalmamıştır bireyin...